26 Kas Dostluk ile Anda Olmanın İlişkisi
Dünyada yaşayan yedi milyar civarında insanın çeşitli korkuları var. Bunların en önemlilerinden bir tanesi yalnızlık korkusu… Herkesin kendini kalabalıkların içinde veya ailelerinin, arkadaşlarının yanında dahi yalnız hissettiği zamanlar var… Öyle zamanlarda bazıları anlaşılmadığını, bazıları önemsenmediğini, hatta tam olamadığını veya var olamadığını zanneder… Bu korkunun yatışabilmesi için dostluğa ihtiyaç vardır..
Dostluk, kadın kadına olabileceği gibi, kadın-erkek arasında olabilir, yetişkin-çocuk arasında veya insan-hayvan arasında olabilir..
Gerçek dostluk ise ancak anda olmak ile kurulabilir, aksi taktirde herkes kendi havasında olur ve diğeri yine kendi yalnızlığı ile başbaşa kalır…
Anda olabilmek ve anda kalabilmek ise idman ister, kararlılık ister, en önemlisi sevgi ister..
Hiç sıkılmadan ve yorulmadan anda kalabildiğim zamanlar küçük çocuklarla olabildiğim zamanlar oluyor (son üç yıldır hayatımdaki küçük çocuk Derin) öyle saf, öyle derin, öyle içten bir beraberlik ki o! Onun adı aşk! Derin’le ikimiz oynamıyoruz adeta birlikte yolculuk ediyoruz, birbirimizi tanıyoruz, biliyoruz, eğleniyoruz, gülüyoruz, dans ediyoruz, bazen birimizin aklına bir şey geliyor onu yapıyoruz, bir an sonra diğerimiz başka bir şey akıl ediyor bu defa da ona başlıyoruz ve sadece istediğimiz için istediğimiz kadar sürdürüyoruz..
Öyle olunca ben ona aşık, o bana aşık (anana derken görmeniz lazım) yaşayıp gidiyoruz..
Teşekkür ediyorum Derin sana, iyi ki hayatımda varsın, iyi ki bu kadar tatlısın, seninle olan ilişkimi bütün tanıdıklarıma yaymaya başladım..
Ve anladım ki;
Dostluk için emek vermek gerekiyor, dostluk karşımdakine gerçek ilgimi istiyor, dostluk hesap, kitap, beklenti bilmiyor, pazarlık ise hiç tanımıyor, sadece içinde olduğum anda karşımdakinin kendim kadar olduğunu biliyor…İşte öyle anlarda dostluk aşka dönüşüyor.
Henüz yorum yok