Kitap Tavsiyeleri: Olanı Sevmek, Sevgi Devrimi [Youtube]

Merhabalar,

Bugün gene benim kitabıma bağlayacağım başka kitapta bahsetmek istiyorum ki, kitapta kullandığım yöntemlerden en önemlilerinden biri, yani kitapta 4-5 tane yöntemden bahsediyorum ama şöyle, yöntemler de şöyle onu da anlatayım öncelikle her zaman her olaya, her duruma göre başka bir yöntem kullanmamız gerekiyor. Yani nasıl ki ayakkabıyı elimize giymiyoruz, eldiveni ayağımıza giymiyoruz o yüzden farklı farklı yöntemleri, farklı farklı durumlarda kullanıyoruz ama düşünce kalıpları için en güzel yöntem Byron Katie’nin yöntemi. O da 30 yıldır nerdeyse kendi yöntemini ve çok basit bir yöntem, bütün dünyaya anlatıyor. Birleşmiş Milletler dahil her yerde seminerler verdi. Sağ olsun, bu yöntemi bulmuş, hatta Eckhart Tolle diyor ki onun için, gezegenimize gelmiş bir hediye diyor. Hakikaten o yöntem, 4 tane soru soruyorsunuz, yöntem çok basit aslında, sonra da ana kalıp cümleyi tersine çevirip 3 er tane somut örnek veriyorsunuz. Bütün olan biten bu, o zaman da düşünce sizden bitiyor. Ben şimdi düşünmeyeyim demekle olmuyor ya. Yani ben şu kişiyi suçlamayayım demekle olmuyor, daha da suçlayasınız geliyor ama sizden düşünce giderse, otomatikman suçlamayı bırakıyorsunuz, o insan benim kötülüğüme veya beni çekemiyor gibi düşünceler gidiyor sizden ve sizden gidince siz gerçekten dönüşüyorsunuz. İşte onun yöntemini, kendi yöntemini hem bu kitapta anlatıyor, hem bu kitapta (Kendisiyle Barışık Bir Zihin), hem başka kitapları da var anlatıyor hem de thework.com sitesi var. Sitesinde de anlatıyor. En altta bayraklar var. Türk bayrağını tıklarsanız, Türkçesi çıkıyor. Kitabı okumasanız bile sistem olduğu gibi anlatılıyor. Ben de kendi kitabımda, kendi üzerimde yaptığım çalışmayı, Byron Katie’nin yöntemini kullanarak yaptığım çalışmayı kullanarak yaptığım çalışmayı nasıl yaptığımı anlatıyorum.

Teşekkürler.

Şimdi diğer kitaba gelirsek o da bu; Sevgi Devrimi. Bu Luc Ferry Fransa’da Eğitim Bakanlığı yaptı ve Haberrmas vardır, sosyologlar bilir, felsefeciler bilir, bir düşünürdür kendisi. Habermas’cıdır Luc Ferry ve kitabında gerçekten çok muazzam şeylerden bahsediyor. Yani sevgi devrimi yapmamız gerekiyor yani oraya doğru gidiyoruz ve onu yapmadan olmayacak bu iş. Çok güzel anlatıyor. Diyor ki mesela; ben herhangi bir yeri açıyorum bu kitapta, hiçbir yer işaretli değil kitaplarımda, akışta bakalım ne diyor. ‘İkinci Dünya Savaşı sonrasında yüzleşildikten sonra’ ama başını almam lazım, ‘kamplarda yaşanmış olan dehşet ve Auschwitz’i bombalamayı kimsenin akıl edememiş olması gerçeğiyle İkinci Dünya Savaşı sonrasında yüzleşildikten sonra bu inancın daha da yaygınlaşmış olması bir tesadüf değildir. İnanç neymiş, yukarda bir yerde bir inançtan bahsediyor olmalı.’ Neyse devam ederken anlayacağız. ‘Evet, savaşın ertesinde tebriklere nail olanlar direnişçiler olmuştur, korunana tedavi edilen mağdurlar değil. Nasıl ki aynı rahatsızlık Hiroşima ya da Nagazaki için de hissedilmemişse, Trier veya Dresden’in bombalanması hiç kimsede bir sıkıntıya neden olmamıştır. Ayrıca o günün tam tersine bugün neden oldukları tiksinti de artık nafiledir.’ Bu kitabı tavsiye ediyorum. Bu kadarcık okudum, hiçbir şey anlamadınız ama arkasını okursam daha iyi anlayacaksınız.

20yy.’da büyüsünü yitiren dünyaya, 21.yy’da yeniden büyü katmak için insanlığın başarması gereken bir görevi var. Sevgi Devrimi. Bundan sonra gerektiği takdirde, uğruna varlığımızı ortaya koyacağımız tek varlık, her şeyden insan olmalıdır, siyasi veya dini fikirler değil, etiyle, kanıyla öncelikle sevdiğimiz ve sonra da bu sevgiyle kutsal varlıklara dönüşmüş olan varlıklarımız. Bu teorik bilgiden etiğe, metafizikten politika ve gündelik yaşama kadar, insanın varoluşuna dair tüm alanlara dokunan, yeni bir dünya görüşünü keşfetmemize, hatta böyle bir dünya görüşünü icat etmemizi gerektiriyor. İşte o zaman o ender anlardan biri, eşi benzeri görüşmemiş kökten bir değişim yaşanabilecektir, diyor.

Teşekkürler.

Henüz yorum yok

Yorum Yazın