11 Şub Torunlarıma Mektuplar: Benim Yüzyılım
Sevgili çocuklar, biliyorum her yüzyıl bir öncekinden çok daha gelişmiştir, her nesil bir öncekini çok eski bulur, ancak benim doğduğum yüzyılda dünya dev bir adım attı ve adeta ileriye doğru sıçradı. O yüzden ben bile anlatırken inanmakta zorlanıyorum.
Şöyle ki; 1900 lerin başlarına kadar herkes mıy mıy mıy ata biniyormuş, tabii tekerlek icad edilmiş ama sadece at arabaları, el arabaları ya da kağnı arabalarında kullanılıyormuş… ortalıkta ne bir motorlu araç ne de uçak varmış! düşünebiliyor musunuz? Bunu ben de görmedim, ben yüzyılın ortalarında doğduğumda uçak da araba da vardı ama benim ülkemde TV yoktu, telefon ise ancak bazı evlerde vardı.. dünyada henüz bilgisayar veya cep telefonları ise icat edilmemişti…
Sonra ben genç bir kadınken hatırlıyorum, bilgisayar denen oda büyüklüğünde bir şeyler icat ettiler. Hatta o zamanlar Ankara’da oturuyordum ve bir arkadaşım bugün de hala teknolojide söz sahibi bir firmanın genel müdürü idi, onların şirketteki bilgisayar kurslarına katılmıştım, o zamanlar fortran, kobol gibi yazılımları öğretiyorlardı.. Önüme gelene bunun çok güzel bir icat olduğunu, ilerde bu aletlerin küçüleceğini ve hayatımıza çok fazla gireceğini söylüyordum, bana uzaydan gelmişim gibi bakıyorlardı… aradan çok değil 20 yıl gibi bir süre geçti, dediğim oldu.. teknoloji öyle bir hızla ilerledi ki geometrik olarak katlanmaya başladı.
Şu anda icat edilmekte olan herşey benim yüzyılımda bulunmuş olanların geliştirilmiş versiyonları, üzgünüm, yenilikler karşısında sizler bizim kadar heyecanlanamıyorsunuz:) belki ışınlanmayı becerirler, işte o da bambaşka bir yenilik olur! Teknolojik olarak böylesine ilerlerken bir yandan da bakış açılarımız, tepkilerimiz süratle değişmeye başladı…
Benim doğduğum yüzyılda 2 tane dünya savaşı yaşanmış, düşünebiliyor musunuz? DÜNYA savaşı, bütün dünyanın birbirini yemesi demek ama bir yere varılamamış, sadece güzelim şehirler, güzelim doğa ve güzelim insanlar yok olmuş. Böylece dünya, vahşet ve dehşetle bir yere varamayacağını anladı… Güç kullanarak olmadığı ortaya çıktı, hiç bir savaşın galibi yoktu, savaş varsa kayıp vardı…İşgaller, ganimetler eski yüzyıllarda kalmıştı…
Yine benim küçüklüğümde dünyayı hippiler sardı, “savaşma, seviş” dediler ama onlar da cıvıtıp ne yıkandılar ne çalıştılar! Ancak verdikleri mesaj sevgi üzerineydi, herkes birbirini sevsin istiyorlardı. Bu da sevgi ve kabul çağına yaklaştığımız için oldu bence.
Henüz yorum yok